Bizim Hikayemiz...

Her gece yatağına uzandığında, “Ben ne zaman kahve içeceğim?” diye sızlanan küçük bir kız vardı. O yaşlarda kahve içmek yalnızca büyüklere aitti ama onun aklında hep o ilk yudumun hayali döner dururdu. Dumanı tüten bir fincan, içini ısıtan kokular ve hayalin ta kendisi olan o ilk an… Bu merak, bu çocukça sabırsızlık hiç dinmedi.

Yıllar geçti. O küçük kız büyürken, kahve de onun için değişti, derinleşti. Bir içecekten çok daha fazlası olduğunu fark etti. Kahve; bazen uzaklara dalmış birinin elindeki düşünce ortağı, bazen bir masadan yükselen kahkahaların nedeni, bazen de yeni bir başlangıcın ilk cesur adımıydı.

O artık anlamıştı ki kahve, hayatın içinden bir bağlayıcıydı. Ve bu bağın bir parçası olmalıydı.

İşte böyle başladı ZAGİDAS’ın hikâyesi.

ZAGİDAS, bir fincan kahvenin etrafında toplanan anların, sohbetlerin, içten gülümsemelerin mekânı olsun istendi. Kahvenin yanına sadece bir kek değil; sıcaklık, neşe, huzur ve samimiyet katılsın istendi. İçeriye adım atan herkes, sadece kahve değil, bir “hoş geldin” duygusuyla karşılaşsın istendi.

Çünkü kahve, asla sadece kahveyle ilgili değildi.

ZAGİDAS’ın duvarlarına, zeminine, sandalyelerine; hayaller, emekler, çocukluktan bugüne taşınmış umutlar sinmiş durumda. Bu mekân, bir çocuğun hayalinin yetişkinliğe uzanan en gerçek hali. Her köşesinde kahveyle iç içe geçmiş bir anı, bir duygu saklı.

Ve şimdi, bir zamanlar ilk yudumun hayalini kurarak uykuya dalan o küçük kız, kendi hayalini sizinle paylaşıyor. Çünkü bu artık sadece onun hayali değil; hepimizin içinden bir yerden tanıdığı o sıcak hislerin buluştuğu ortak bir düş.

ZAGİDAS, hayalleri büyüten, tutkuyu lezzete dönüştüren bir çocuğun zarif bir “merhabası.”